12 Eylül 2022 Pazartesi

ama benimki büsbütün veda etmekti

veda etmek ve vedalaşmak...ikisinin farklı şeyler olduğunu bir yıl önce öğrenebildim. meğer benim bildiğim şey vedalaşmakmış veda etmek değil.
bunca yıl vedalaşmıştım sevdiklerimle bir yerlerden gelirken ya da bir yerlere giderken. vedalaşırken kucaklaşmalar, gözyaşları, hüzünlü bakışlar ve türevleri oluyor herkeste. karşılıklı oluyor , gidişin anlam buluyor. ama veda etmek öyle mi ? bekliyorsun , bekliyorsun , gözlerin yollarda ya da üç dört kelimelik bir hoşçakal mesajında kalıyor belki. ama kalıyor işte , öylece.
benimki de büsbütün veda etmekmiş. öğrenmek bir yılımı aldı belki ama öğrendim bir şekilde. veda etmek öyle can yakıcı ki vedalaşmaya çabalıyorum her seferinde. üstelik fark ettim ki vedalaştığın yerlere gitmek için can atarken veda ettiğin yere gitmek de gelmiyor içinden. gözünün yolda kaldığı gibi gönlün de kalmış o yolda. şimdi o yollarda başkaları vedalaşıyordur belki , onları görürsem canım yanacak biraz ama onların veda etmediğini bilmek teselli olacak az da olsa.
veda edenlerden değil , vedalaşanlardan olmak ümidiyle..

seni yeniden görmek çok güzeldi

 bugün çocukluğumla buluştum. giderken ona bir buket çiçek aldım gördüğünde çok heyecanlandı ve "doğum günüm bile değil neden aldın...